Yıllar Önce Kaçırılan Tapulara Karşı Dava Açabilir Miyiz?
Yıllar önce babanız ya da anneniz bir taşınmazı kardeşinize sattı. Siz de bunu bildiğiniz hâlde yıllarca sessiz kaldınız. Üzerinden tam 33 yıl geçti. Peki şimdi, bu işlemin aslında mirastan mal kaçırmak amacıyla yapıldığını iddia ederek tapunun iptalini isteyebilir misiniz?
İşte bu sorunun yanıtı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.05.2015 tarihli ve 2013/1-2302 E., 2015/1313 K. sayılı kararı ile netlik kazandı. Bu kararla birlikte muris muvazaası davalarının zamanaşımına uğrayıp uğramayacağı, dürüstlük kuralı kapsamında sınırlandırılıp sınırlandırılamayacağı gibi sorular da yanıtını buldu.
Muris Muvazaası Nedir? Hangi Şartlarda Dava Açılabilir?
Muris muvazaası, halk arasında en çok karşılaşılan tapu iptal davalarından biridir. Uygulamada genellikle şu şekilde karşımıza çıkar:
- Miras bırakan (örneğin baba), taşınmazını satış gibi göstererek aslında bir çocuğuna devreder.
- Gerçekte ortada bir satış yoktur, sadece görünüşte bir satış sözleşmesi yapılır.
- Diğer mirasçılar bu durumdan habersiz bırakılır.
- Amaç, diğer mirasçıları mirastan mahrum bırakmaktır.
İşte bu tür işlemler Yargıtay içtihatlarında muris muvazaası olarak değerlendirilir ve dava konusu edilebilir.
Örnek Olay: “Satış Gibi Gösterilen Kardeşe Kıyak”
Diyelim ki bir baba var. Adı Hasan Amca. Hasan Amca’nın 3 çocuğu var: Ayşe, Mehmet ve Ali. Hasan Amca sağlığında, evini resmi kayıtlarda “satış gibi” göstererek sadece büyük oğlu Mehmet’e devrediyor. Tapuda işlem şu şekilde yapılıyor:
Satış sözleşmesi yapılmış gibi gösteriliyor, Mehmet’e tapu veriliyor.
Ama gerçekte para alışverişi yok! Mehmet babasına hiçbir ödeme yapmamış.
Hasan Amca da diyor ki:
“Ben Mehmet’e verdim bu evi, çünkü o bana daha yakın, ben onu daha çok seviyorum.”
Ama ne yazık ki bu “ben onu seviyorum” gerekçesi hukuken geçerli değil. Çünkü miras hukuku herkesin eşit hak sahibi olduğunu söyler.
Ayşe ve Ali bu olayı Hasan Amca vefat ettikten sonra öğreniyorlar. “Bizim de bu evde hakkımız vardı, ama babamız satış gibi gösterip sadece Mehmet’e vermiş!” diye düşünüyorlar. Bu durumda, Ayşe ve Ali, muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açabilirler.

33 Yıl Sonra Dava Açılır mı? Yargıtay Bu Konuda Ne Dedi?
Somut olayda, muris 1974 ve 1975 yıllarında taşınmazlarını damadına ve kızına satmış gibi göstermiş, 1976 yılında da vefat etmiştir. Davacılar ise bu işlemlerin muvazaalı olduğunu öne sürerek 2009 yılında yani 33 yıl sonra dava açmıştır.
Yerel mahkeme bu kadar uzun süre sonra açılan davayı, “hakkın kötüye kullanılması” olarak değerlendirmiş ve reddetmiştir. Ancak dosya Yargıtay’a taşınınca işler değişti.
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi ve ardından Hukuk Genel Kurulu, şu temel noktanın altını çizdi:
“Muris muvazaasına dayalı davalarda zamanaşımı süresi yoktur. Muvazaalı işlem, aradan ne kadar süre geçerse geçsin geçerli hâle gelmez.”
Dolayısıyla davacının 33 yıl sonra dava açmış olması dürüstlük kuralına aykırılık oluşturmaz. Bu sebeple davanın esasına girilmesi gerekirken salt zaman geçmişliği gerekçe gösterilerek reddedilmesi hukuka aykırıdır.
Dürüstlük Kuralı (TMK m. 2) Böyle Bir Davayı Engeller mi?
Yargıtay bu soruya net bir yanıt veriyor:
“Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan davalar, dürüstlük kuralına aykırı değildir. Zira bu davalarda asıl amaç, miras hakkının korunmasıdır.”
Karara göre, bir kişinin yıllarca sessiz kalmış olması, hak kaybına neden olmaz. Çünkü dava konusu işlem zaten baştan itibaren geçersizdir. Görünürde satış olan bu işlem, aslında bağış niteliğindedir ve şekil şartlarına aykırı olduğu için yok hükmündedir.
Yargıtay Neden Direnme Kararını Bozdu?
Hatay 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, Yargıtay’ın bozma kararına rağmen eski kararında ısrar etti. Ancak Hukuk Genel Kurulu, bu direnme kararını da şu gerekçeyle bozdu:
- Yargıtay içtihatları, muris muvazaasında zamanaşımı olmayacağını açıkça belirtmektedir.
- Dava açmak dürüstlük kuralına aykırı değildir.
- Mahkeme, Yargıtay’ın bozma gerekçelerine uymak zorundadır.
Bu gerekçelerle direnme kararı usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur.
Bu Karar Neden Önemli? Miras Davaları İçin Ne Anlama Geliyor?
- Miras bırakanın ölümünden sonra geçen süre ne kadar uzun olursa olsun, eğer ortada muvazaalı bir işlem varsa dava açılabilir.
- Dürüstlük kuralı, muvazaalı işlemin süreyle meşrulaştırılmasına gerekçe yapılamaz.
- Davalı tarafın “33 yıl boyunca neden sustunuz?” savunması artık güçlü bir dayanak olmayacaktır.
Özellikle mal kaçırma kastı ile yapılan satış işlemlerine karşı, bu içtihat, mirasçıların elini güçlendirmiştir.
” Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan
gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına
uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan nedenlerle
direnme kararı bozulmalıdır.“
(4721 S. K. m. 2, 706) (818 S. K. m. 213) (2644 S. K. m. 2