Sürgün cezası ne anlama gelir?
Sürgün cezası, bir kişinin belirli bir yerleşim yerinden uzaklaştırılarak başka bir yerde ikamete zorlanmasıdır. Ceza hukukunda bu, failin sosyal çevresinden kopartılarak cezalandırılması amacını taşır. Cumhuriyet’in ilk dönemlerinde, özellikle inkılaplara direnen kesimlere yönelik bir tür toplumsal denetim aracı olarak da kullanılmıştır.
677 sayılı Kanun’da sürgün cezası nasıl uygulanmıştır?
30.11.1925 tarihli ve 677 sayılı “Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine ve Türbedarlıklar ile Bir Takım Unvanların Men ve İlgasına Dair Kanun”, Türkiye Cumhuriyeti’nin laikleşme süreci içinde dinî otoritelerin kamusal alandaki etkisini sınırlamak amacıyla kabul edilmiştir.
Bu Kanun’un ilk halinde sürgün cezası açıkça düzenlenmemişti. Ancak 10.06.1949 tarihli 5438 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, özellikle “şeyhlik, babalık, halifelik” gibi tarikat hiyerarşisinin üst kademe mensuplarına yönelik olarak “bir yıldan aşağı olmamak üzere sürgün cezası” da öngörülmüştür.
Bu ceza ne anlama geliyordu?
Kanuna göre bu kişiler:
- En az altı ay hapis,
- 500 liradan aşağı olmamak üzere ağır para cezası,
- Ayrıca en az bir yıl süreyle sürgün cezasına çarptırılıyordu.
Yani bu kişiler hem hapse giriyor, hem para cezası ödüyor, hem de örneğin doğduğu ya da faaliyet yürüttüğü şehirden uzak bir yerde yaşamaya zorlanıyordu.
Sürgün cezası ne zaman kaldırıldı?
13/07/1965 tarihli ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’un geçici 2. maddesiyle sürgün cezası tamamen kaldırılmıştır.
Bu tarihten sonra hiçbir mahkeme, ceza olarak sürgün kararı veremez hale gelmiştir.