Alacak tahsil edildiğinde enflasyon farkı nasıl hesaplanır?
Enflasyon nedeniyle uğranılan zararı nasıl dava edebilirim?
Munzam zarar davası nedir ve kimler açabilir?
Bugünlerde bir alacağı tahsil etmek çoğu işletme için başarı sayılıyor. Ancak alacaklı, bu parayı tahsil ettiğinde gerçekten kazanç mı sağlıyor? Yoksa yıllar süren bir dava sonrası elde edilen bu para, aslında ciddi bir kaybı mı temsil ediyor?
Meselenin özü şu: Eğer paranız 8-10 yıl süren bir dava sonunda elinize geçiyorsa ve siz bu süre boyunca paranın enflasyon karşısında uğradığı değer kaybını dava etmemişseniz, aslında kazandığınızı sandığınız parayla büyük bir zararı sineye çekmiş oluyorsunuz.
Paranın değeri zamanla nasıl eriyor?
Diyelim ki 2014 yılında bir alacak davası açtınız. 2024’te 100 bin TL’lik alacağınızı tahsil ettiniz. Ancak 2014 yılında 100 bin TL ile ortalama bir daire alınabilirken, bugün bu para yalnızca orta segment bir kol saati almaya yetiyor.
Bu durum sadece “enflasyon” değil, aynı zamanda paranın satın alma gücünün dramatik şekilde düşmesiyle ilgili. İşte tam bu noktada devreye “munzam zarar” kavramı giriyor.
Munzam zarar nedir?
Munzam zarar; bir alacağın tahsilinde gecikmeden kaynaklanan, enflasyon karşısında uğranılan ek zarardır. Alacaklı, tahsil ettiği tutarın değer kaybettiğini ispat ederek bu zararını ayrıca dava edebilir.
Hukuki dayanak:
Yargıtay, özellikle 6. Hukuk Dairesi kararlarında, uzun süren alacak davalarında paranın satın alma gücünün düşmesinden kaynaklı zararların, munzam zarar olarak ayrıca talep edilebileceğine karar vermektedir.
Alacak tahsil edilse bile zarar doğar mı?
Evet. Çünkü tahsil edilen tutar nominal değerle aynıdır ama ekonomik değer olarak farklılaşmıştır. 2014’teki 100 bin TL, bugünkü 100 bin TL ile aynı değildir.
Örnek:
- 2014’te 100.000 TL ile ortalama bir daire alınabiliyordu.
- 2024’te aynı miktarla bir ev almak imkânsız.
Bu aradaki kayıp, munzam zarar kapsamındadır.
Munzam zarar nasıl talep edilir?
1. Ana davada istemek:
Eğer alacak davası hâlâ devam ediyorsa, davanın başında veya dava devam ederken talep genişletilerek munzam zarar da dava dilekçesine eklenebilir.
2. Ayrı bir dava açmak:
Alacak tahsil edildikten sonra, enflasyon karşısında uğranılan zarar hesaplanarak ayrı bir munzam zarar davası açılabilir. Yargıtay bu yolu da kabul etmektedir.
Munzam zarar davasında ne istenir?
- Paranın dava tarihinden tahsil tarihine kadar kaybettiği alım gücü tespit edilir.
- Merkez Bankası’nın enflasyon verileri ve TÜİK’in fiyat endeksleri delil olarak sunulabilir.
- Bu fark kadar ek tazminat talep edilir.
Yargıtay’ın görüşü ne?
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, uzun süren davalarda alacağın zaman içinde uğradığı değer kaybının, kararla birlikte hüküm altına alınabilecek ek bir zarar olduğunu kabul etmektedir. Bu kararlar, özellikle ticari işletmeler açısından emsal teşkil eder.
Kararlarda öne çıkan ifadeler:
“Alacağın zamanında tahsil edilememesi nedeniyle alacaklının uğradığı gerçek zarar, yalnızca faize indirgenemez. Paranın reel değerindeki kayıp ayrıca değerlendirilmelidir.”
Bu davayı kimler açabilir?
- Uzun süredir tahsil edilmeyen alacaklar için dava açmış işletmeler,
- İcra takibi sonunda ödeme almış ancak güncel piyasa değerine göre zarar gören şahıslar ve şirketler,
- Mahkeme kararıyla alacağına kavuşmuş ama satın alma gücü düşmüş para ile yetinmek istemeyen alacaklılar.
Neden bu dava çok önemli?
✔️ 10 yıl süren bir davadan sonra 100 bin TL almak başarı gibi görünse de o parayla sadece telefon alınabiliyorsa, bu ciddi bir zarardır.
✔️ Bu fark dava edilmezse yok sayılmış olur.
✔️ Mahkemelerin ve Yargıtay’ın artık bu konuda çok daha duyarlı olduğu unutulmamalıdır.
Sık Sorulan Sorular
Munzam zarar davası için zaman aşımı süresi nedir?
Genellikle alacağın tahsil edildiği tarihten itibaren 10 yıl içinde bu dava açılabilir. Ancak her somut olay için ayrı değerlendirme gerekir.
Faiz ile munzam zarar aynı şey midir?
Hayır. Faiz, paranın zaman içindeki getirisi iken; munzam zarar, paranın enflasyon karşısındaki satın alma gücü kaybıdır. İkisi farklı tazminat kalemleridir.
Mahkeme munzam zararı otomatik olarak hesaplar mı?
Hayır. Talep edilmesi gerekir. Bu sebeple dava dilekçesinde açıkça belirtilmesi çok önemlidir.
Davanın kazanılması kesin midir?
Hayır. Ama Yargıtay içtihatları bu yöndedir. Paranın kaybı somut verilerle ispatlanırsa, mahkemenin kabul etme ihtimali yüksektir.
Alacağınızı aldınız ama zarar ettiniz mi?
Tahsil edilen paranın sizi gerçekten memnun ettiğini düşünüyorsanız, lütfen şu soruyu kendinize sorun:
“Bu parayla 10 yıl önce ne alabiliyordum, şimdi ne alabiliyorum?”
Cevap sizi rahatsız ediyorsa, belki de hala bir davalık hakkınız var demektir.