Depremde Kesilen GSM Şirketlerinin Tazminat Sorumluluğu

, , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

Deprem Sırasında GSM Hatları Kesildi Hakkımız Nedir?

Depremler sırasında kesintisiz iletişim, arama kurtarma faaliyetlerinden afet yönetimine kadar pek çok süreçte hayati rol oynar. Türkiye’de elektronik haberleşme hizmetleri, 5809 Sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu ile düzenlenmektedir. Bu kanunun 12. maddesi, işletmecilerin yani GSM operatörlerinin, hem haklarını hem de yükümlülüklerini belirler.

1- Kanunun Açık Hükmü:

Madde 12/2-ğ:
“Afet durumlarındaki haberleşmenin kesintisiz devam edebilmesi için gerekli tedbirlerin alınması.”

Bu açık hüküm, GSM operatörlerinin sadece normal koşullarda değil, afet zamanlarında da iletişimi sağlaması gerektiğini hükme bağlamaktadır. Bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi, doğrudan hukuki sorumluluk doğurabilir.



2. Ceza Hukuku Açısından Sorumluluk

GSM operatörlerinin afet anında yükümlülüklerini yerine getirmemesi, ciddi zararlara veya can kaybına yol açmışsa, bu durum cezai sorumluluk da doğurabilir.

📌 Erinç Sağkan’ın Açıklaması (TBB Başkanı):
“2023 depreminde haberleşme yetersizliği, operatörler, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ve BTK açısından sorumluluk doğurabilir.”
(Kaynak: “SAĞKAN: DEPREM BÖLGESİNDE HABERLEŞMENİN YETERSİZ KALMASI...”)

🧾 Vatandaşlar bu gibi durumlarda savcılığa suç duyurusunda bulunabilir. Ancak bu süreçler, güçlü ve somut deliller gerektirir.


3. İdari Şikayet Hakkı (BTK’ye Başvuru)

Vatandaşlar, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK)’ya şikayette bulunarak operatörlerin hizmet kalitesini, afetlere hazırlık düzeyini ve yükümlülüklerini sorgulayabilir.

İdari başvurunun dayanakları yazımızın bu kısmında mevcut.

İdari Şikâyet Hakkı: BTK’ye Başvuru Usulü, Yetkiler ve Etkileri

BTK’nin Yasal Statüsü ve Yetki Dayanağı

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu kapsamında kurulmuş, idari ve mali özerkliğe sahip düzenleyici ve denetleyici bir kuruluştur. Bu yetkisini, özellikle şu maddelere dayandırır:

BTK’nin Deprem ve Afet Durumlarıyla İlgili Temel Görev ve Yetkisi (Kanun md. 6 kapsamında):

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), elektronik haberleşme hizmetlerinin afet ve acil durumlar sırasında kesintisiz sunulması için gerekli teknik, idari ve düzenleyici tedbirleri alma; elektromanyetik girişimlerin tespit ve giderimini sağlama; hizmet kalitesini denetleme ve kamu düzeni ile milli güvenliği tehdit eden durumlarda sektöre müdahale etme yetkisine sahiptir.


Bu maddede özetlenen yetkiler şu hükümlere dayanmaktadır:

  • 6/1-ğ: Telsiz sistemlerinin teknik usullere uygun kurulmasını ve çalıştırılmasını kontrol eder, elektromanyetik girişimi tespit edip giderilmesini sağlar.
  • 6/1-u: Hizmet kalitesini ve standartlarını belirler, afet anlarında haberleşme hizmetlerinin devamlılığını sağlamak amacıyla denetim yapar.
  • 6/1-ş: Milli güvenlik, kamu düzeni veya kamu hizmetinin gereği gibi yürütülmesi amacıyla gerekli tedbirleri alır.
  • 6/1-a ve g (dolaylı olarak): Elektronik haberleşme altyapılarının sağlıklı işletilmesi için operatörler arasında düzenleme yapar; spektrum yönetimi, erişim ve yetkilendirme gibi süreçleri denetler.

Afetler ve Hizmet Sürekliliğiyle Doğrudan İlgili Hükümler

MADDE 12 – İşletmecilerin Hak ve Yükümlülükleri

12/2-ğ bendi:

“Afet durumlarındaki haberleşmenin kesintisiz devam edebilmesi için gerekli tedbirlerin alınması.”

Bu hüküm, operatörlerin (işletmecilerin) deprem, sel, yangın, savaş gibi afet anlarında iletişimin aksamadan sürdürülebilmesi için önceden hazırlıklı olmalarını, sistemsel, teknik ve organizasyonel tedbirler geliştirmelerini zorunlu kılar.
Bu yükümlülük yerine getirilmezse, BTK nezdinde yaptırımla karşılaşılabilir ve kusur halinde hukukî/cezai sorumluluk doğabilir.


12/2-i bendi:

“Elektronik haberleşme şebekelerinin bütünlüğünün idame ettirilmesi.”

Bu bent, afet sırasında şebeke çökmesini engelleyecek şekilde yedekleme sistemleri, acil müdahale senaryoları ve kriz anı iletişim protokolleri geliştirilmesini zorunlu kılar.
Deprem sırasında şebeke çökmesi bu hükme aykırılık teşkil edebilir.


12/2-k bendi:

“Hizmet kalitesi de dahil olmak üzere standartlar ve spesifikasyonlara uyumluluk.”

Operatörlerin, afet anı dahil olmak üzere iletişim kalitesini belirlenen asgari seviyede tutmaları gerekir. Bu hüküm, hizmet kesintisi yaşayan vatandaşların BTK’ye ve mahkemelere başvurmalarında temel dayanaklardan biridir.


MADDE 11 – Yetkilendirme Ücretleri ve Denetim Giderleri

11/2 fıkrası:

BTK, işletmecilerin hizmet sunumuna ilişkin düzenlemeleri hazırlamak, uygulamak, denetlemek ve özellikle teknik izleme faaliyetlerini gerçekleştirmek için işletmecilerden idari ücret alır.

Bu maddede doğrudan deprem geçmese de, afet sırasında alınması gereken önlemlerin teknik ve mali denetimi BTK tarafından bu maddeye dayanılarak yürütülür. Şirketler hem altyapıyı kurmak hem de bunu sürdürülebilir kılmakla yükümlüdür.


MADDE 10 – Deneme İzni

Deneme veya gösterim amaçlı geçici izin verilmesi, afet haberleşmesi için yeni geliştirilen teknolojilerin ve acil iletişim sistemlerinin (örneğin geçici mobil baz istasyonları, drone ile iletişim sağlayıcı sistemler) önceden test edilmesi ve afet senaryolarında kullanılabilirliğinin doğrulanması için önemli bir araçtır.

5809 Sayılı Kanun – Dördüncü Kısımda Afet ve Süreklilikle İlgili Maddeler

1. Madde 50 – Abonelik Sözleşmeleri

50/1. fıkra:
Sözleşmede, “işletmecinin kusurundan kaynaklanan nedenlerle hizmet kalite seviyesinin sağlanamaması halinde tazminat ya da geri ödemeye” dair hüküm yer almalıdır.
Depremde GSM hizmeti verilemezse ve kusur işletmeciye aitse, abonenin tazminat veya ücret iadesi talep hakkı doğar.


Yönetmelikteki İlgili Maddeler- ELEKTRONİK HABERLEŞME SEKTÖRÜNE İLİŞKİN TÜKETİCİ HAKLARI YÖNETMELİĞİ

MADDE 6/1-c

“…işletmecinin kusurundan kaynaklanan nedenlerle sözleşmede belirtilen hizmet kalite seviyesinin sağlanamaması halinde zararın giderilmesine ilişkin bilgi…”

MADDE 7/2-ğ

“…işletmecinin kusurundan kaynaklanan nedenlerle sözleşmede belirtilen hizmet kalitesi seviyesinin sağlanamaması halinde zararın giderilmesi ve/veya geri ödemeye ilişkin prosedür…”

Bu iki madde birlikte okunduğunda şu anlama gelir:


💡 Anlamı Nedir?

  • İşletmeci, yani GSM şirketi, aboneyle yaptığı sözleşmeye “hizmet kalitesi” ile ilgili bir taahhüt koymak zorundadır.
  • Eğer bu hizmet kalitesi işletmecinin kusuru nedeniyle sağlanamıyorsa, tüketicinin zararının giderilmesi (tazminat) veya geri ödeme (iade) talep etme hakkı vardır.
  • Bu yükümlülük sözleşmeye yazılmak zorundadır ve BTK denetiminde uygulanır.

Hizmet Kesilirse:

  • Deprem anında GSM şebekesi çökmesi, her zaman otomatik olarak “kusur” sayılmaz. Çünkü deprem mücbir sebep olabilir.

❗ Ancak şu durum varsa kusur sayılır:

  • GSM firması, afet anları için yeterli baz istasyonu yedeklemesi yapmamışsa,
  • Afet bölgesine özel kapasite artırımı (örneğin mobil baz istasyonu) planlamamışsa,
  • Uyarılara rağmen önlem almamışsa,

bu durumda BTK ve mahkemeler, “kusur var” diyebilir.

MADDE 5/1-ı (Hizmet Kalitesi):
Tüketiciler, uluslararası standartlar ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından belirlenen standartlara uygun kalitede hizmet alma hakkına sahiptir. Deprem gibi acil durumlarda şebekenin çökmesi, hizmet kalitesinde bir aksamaya işaret edebilir. Eğer işletmecinin altyapısı, böyle bir yüklenmeyi karşılayacak kapasitede değilse, bu durum hizmet kalitesi yükümlülüğünün ihlali olarak değerlendirilebilir. Bu madde, işletmecinin altyapı yeterliliğini sorgulayarak zarar tazmini talebinizi destekleyebilir.

MADDE 6/1-c (Şeffaflık ve Bilgilendirme):
İşletmeciler, hizmet kalite seviyesinin sağlanamaması durumunda zararın giderilmesine ilişkin bilgi sağlamakla yükümlüdür. Bu, kesinti sonrası tüketicilere telafi veya iade prosedürlerinin açıklanmasını gerektirir. Deprem sonrası şebeke kesintisi yaşandığında, işletmecinin tüketicilere nasıl bir telafi sunacağına dair bilgi vermesi zorunludur. Bu madde, zarar tazmini talebinizin işletmeci tarafından şeffaf bir şekilde ele alınmasını sağlar.

MADDE 7/2-ğ (Abonelik Sözleşmesi):
Abonelik sözleşmesinde, işletmecinin kusurundan kaynaklanan hizmet kalitesi sorunlarında zararın giderilmesi ve/veya geri ödeme prosedürleri belirtilmelidir. Eğer kesinti, işletmecinin altyapı yetersizliğinden kaynaklanıyorsa, bu madde uyarınca tazmin talep edilebilir. Deprem gibi durumlarda şebeke kapasitesinin yetersiz olması, işletmecinin kusuru olarak değerlendirilirse, bu madde bir aylık fatura iadesi gibi talepler için temel oluşturabilir.

MADDE 8/2 (Ücret Yansıtılmaması):
İşletmeci, sunmadığı hizmet için aboneye ücret yansıtamaz. Kesinti süresince hizmet alınamadıysa, bu süreye karşılık gelen ücretin faturaya yansıtılmaması gerekir. Bu madde, kesinti nedeniyle hizmet alınamayan süre için maddi bir telafi (örneğin, fatura düzeltmesi) talep etme hakkınızı destekler.

MADDE 17/3-c (Hizmetin Durdurulması):
Hizmetin durdurulduğu süre boyunca, cihaz ücreti ve telsiz kullanım ücreti hariç hizmet bedeli yansıtılamaz. Bu, kesinti süresine karşılık gelen ücretin iadesini destekler. Deprem sonrası kesinti nedeniyle hizmet alınamayan süre için faturada düzeltme veya iade talep edebilirsiniz.

MADDE 18 (Tüketici Şikayetleri):
İşletmeciler, şikayetleri şeffaf ve hızlı bir şekilde çözmekle yükümlüdür. BTK, şikayetlerin yoğunlaştığı durumlarda konuyu inceleyerek düzenleme veya denetleme yapabilir (MADDE 18/4). Deprem sonrası yaygın kesintiler, BTK’nın dikkatini çekebilir. Bu madde, toplu şikayetlerin zarar tazmini taleplerini güçlendirebileceğini gösterir ve bir aylık fatura iadesi gibi taleplerin BTK tarafından değerlendirilmesini sağlayabilir.

MADDE 5/1-d (Acil Durum Hizmetleri):
Tüketiciler, acil arama hizmetlerine (örneğin, 112) ücretsiz erişim hakkına sahiptir. Deprem sırasında bu hizmetlere erişilememesi, ciddi bir hak ihlali olarak değerlendirilebilir. Bu madde, kesintinin halkta paniğe ve acil durum hizmetlerine erişememeye yol açması durumunda, zarar tazmini talebinizi güçlendirebilir.


ELEKTRONİK HABERLEŞME SEKTÖRÜNDE HİZMET KALİTESİ YÖNETMELİĞİ – NE DİYOR ?

Afet Anında Hizmet Yükümlülüğü Nedir?

5809 sayılı Kanun’un 12/2-ğ maddesi uyarınca, işletmeciler afet ve acil durumlarda haberleşmenin sürekliliğini sağlamakla yükümlüdür.
Ayrıca Hizmet Kalitesi Yönetmeliği (Resmî Gazete 12.09.2010 tarihli ve 27697 sayılı) gereğince:

  • GSM operatörleri, hizmeti kesintisiz sunmakla yükümlüdür (m.5).
  • Kurum, afet durumlarında da hizmet kalitesini re’sen denetleyebilir (m.8).
  • Hizmet kalitesi ölçütlerinin sağlanmaması durumunda, BTK (Kurum) operatöre yaptırım uygulayabilir (m.9).

Depremde Şebekenin Çökmesi Ne Anlama Gelir?

  • Arama blokaj oranı (EK-2): Maksimum %5 olmalı. Depremde bu oranın %90’lara çıktığı iddia edilirse bu doğrudan hizmet kusuru teşkil eder.
  • Arama başarısızlık oranı: ≤ %2 olmalı. Depremde bağlantı kurulamaması bu değerin aşıldığını gösterir.
  • Veri aktarım hızı: Aboneye vaat edilen hızın en az %75’ine ulaşılmalıdır. Aksi takdirde operatör, taahhüdünü ihlal etmiş sayılır.


2. Madde 51/8 – Kişisel Verilerin İşlenmesi (Acil Durumlar)

Afet ve acil durum hallerinde abonelerin rızası aranmaksızın konum verileri ve kimlik bilgileri işletmeci tarafından yetkilendirilmiş kişilerle sınırlı olmak üzere işlenebilir.
Deprem anında arama-kurtarma faaliyetleri için GSM verilerinin kullanımı hukuka uygundur.


3. Madde 52 – Hizmet Kalitesi

52/1-2-3. fıkralar:
Kurum, hizmet kalitesine ilişkin ölçütleri belirleyip denetler. İşletmecilere bu kaliteyi sürdürme ve eksiklik durumunda iyileştirme yükümlülüğü getirilebilir.
Deprem sırasında hizmet verilememesi, kalite standartlarına uyumsuzluk anlamına gelir. BTK, bu durumu denetler ve işletmeciden düzeltme isteyebilir.

  • Madde 6/1-a: Elektronik haberleşme sektöründe faaliyet gösteren işletmecileri düzenlemek ve denetlemek BTK’nin görevleri arasındadır.
  • Madde 10 ve Madde 11: BTK’nin piyasada denetim yapma ve gerekli gördüğünde yaptırım uygulama yetkisini tanımlar.
  • Madde 60 ve devamı: İdari para cezaları ve diğer idari yaptırımların türü, uygulama süreci ve itiraz yolları açıklanır.

Madde 53 – Onaylanmış Kuruluşlar, Piyasa Gözetimi ve Denetimi

  • 53/1. fıkra

Kurum, elektronik haberleşme cihazlarının teknik düzenlemelere ve güvenlik koşullarına uygunluğunu denetler.
→ Afet zamanında kullanılacak tüm cihazların güvenli olması gerekir.

  • 53/3. fıkra

Güvenli hale getirilmesi imkânsız cihazlar, Kurum tarafından bertaraf edilir.
→ Deprem sonrası riskli cihazların piyasadan çekilmesini sağlar.

MADDE 60 – Kurumun Yetkisi ve İdari Yaptırımlar

  • 60/1. fıkra:

Kurum, kamu hizmeti gereği işletmecilere idari para cezası, tesis devri veya yetki iptali uygulayabilir.
→ Afet sırasında iletişimi sağlayamayan operatörlerin yetkileri iptal edilebilir.

  • 60/3. fıkra:

Kamu düzeninin korunması amacıyla işletmecinin faaliyetleri geçici olarak durdurulabilir veya zorunlu tedbirler uygulanabilir.
→ Deprem anında iletişim krizini önlemek için operatöre doğrudan müdahale edilebilir.

  • 60/5. fıkra:

Kurum bildirimi yapılmadan kurulan veya limit değerlere uymayan tesis sahiplerine yüksek tutarlı idari para cezası verilir.
→ Depremde çalışmayan sistemlerin usulsüz kurulumları bu yolla cezalandırılabilir.

  • 60/10. fıkra:

Kamu düzeni veya millî güvenlik sebebiyle alınması gereken tedbirler Cumhurbaşkanlığı tarafından belirlenir; Kurum bu tedbirleri işletmecilere derhal uygulatır.
→ Afet gibi olağanüstü durumlarda GSM erişimi hızlı şekilde sınırlandırılabilir veya yönlendirilebilir.


MADDE 61 – İdari Para Cezalarının Tahsili

  • 61/1. fıkra:

Kurum tarafından verilen idari para cezaları 6183 sayılı Kanun’a göre tahsil edilir.
→ Afet sonrası hizmet veremeyen operatörlere uygulanacak cezalar doğrudan Kurum hesabına aktarılır.


MADDE 62 – Dava Hakkı

  • 62/1. fıkra:

Kurum kararlarına karşı idare mahkemesinde dava açılabilir. Bu davalar öncelikli işler kapsamındadır.
→ Deprem sonrası operatörlere verilen cezalar yargıya taşınabilir, ancak yargı süreci hızla işler.


5809 s. Kanun m.60/1 – Temel Yaptırım Maddesi

“Kurum; mevzuata, kullanım hakkı ve diğer yetkilendirme şartlarına uyulmasını izleme ve denetlemeye, aykırılık hâlinde işletmecilere bir önceki takvim yılındaki net satışlarının %3’üne kadar idarî para cezası uygulamaya…”

“…gerekli tedbirleri almaya, tesisleri tazminat karşılığında devralmaya, ağır kusur varsa yetkilendirmeyi iptal etmeye…”
şeklinde açıkça hüküm koymuştur.

🔍 Uygulama:
Eğer bir operatör, MADDE 12/2-ğ’deki hizmet sürekliliği yükümlülüğünü yerine getirmezse, BTK bu davranışı yetkilendirme şartlarının ihlali olarak değerlendirir. Bu durumda:

  • %3’e kadar idari para cezası
  • Tesislerin devri,
  • Ağır kusur varsa yetki iptali gündeme gelir.

MADDE 60/3 – Kamu Düzeni Tehlikesi Hâlinde**

“Kurum… kamu hizmetinin gerekleri ve kamu düzeninin korunması amacıyla… işletmecinin faaliyetinin geçici olarak durdurulmasına ya da somut tedbirler uygulama zorunluluğu getirmeye yetkilidir.”

🔍 Uygulama:
Depremde iletişim altyapısının çökmesi sonucu kamu düzeni bozulduysa, Kurum hizmete müdahale etme yetkisini kullanabilir. Bu durum hem denetim hem de cezai sürecin önünü açar.

MADDE 52 – Hizmet Kalitesi Yükümlülüğü

Kurum, hizmet seviyesi taahhüdü alınmasını ve bunlara uyulmaması hâlinde işlem yapılmasını düzenler.

🔍 Uygulama:
Eğer operatör, deprem gibi olağanüstü hallerde taahhüt ettiği kalite düzeyine ulaşamazsa, bu da bir yaptırım gerekçesi sayılır.

MADDE 59 – Denetim Yetkisi

BTK, şikayet veya re’sen denetim yapabilir, yerinde inceleme ve belge isteyebilir.
Bu yetki, cezai süreç öncesi hazırlık aşamasıdır.


3. Sözleşme Hukuku Açısından Haklar

Vatandaşlar ile GSM operatörleri arasında imzalanan abonelik sözleşmeleri, hizmetin sürekli ve kesintisiz olmasını taahhüt eder.

Deprem sırasında hizmetin durması, sözleşmenin ihlali olarak yorumlanabilir.

📌 Bu durumda;

  • Hizmet bedelinin iadesi
  • Sözleşmenin feshi
    talepleri gündeme gelebilir. Ancak, bunların başarıya ulaşması için sözleşme detayları ve zararın niteliği önemlidir.

Örnek Olaylar ve Tartışmalı Yönler

Bu konu, 2023 Kahramanmaraş depremleri sonrasında geniş yankı uyandırmıştır. Şebekelerin çökmesi, yardım çağrılarının ulaştırılamaması nedeniyle toplumda ciddi bir tepki oluşmuştur.

Hatay Barosu, 16 Mart 2023 tarihinde üç büyük GSM operatörü ve BTK hakkında İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştur. Ancak savcılık, operatörleri kusursuz bulmuştur. (Kaynak: “Depremde çalışmayan telefonlarda GSM şirketleri kusursuzmuş”)

Ulaştırma Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, 14 Şubat 2023’te GSM operatörleri hakkında soruşturma başlatıldığını açıklamıştır. Ancak sonuçlar henüz kamuoyuyla paylaşılmamıştır. (Kaynak: “GSM şirketlerine deprem soruşturması”)

Soruşturmanın sonuçları hakkında kamuoyuna açıklanmış bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, TBMM’de 28 Mart 2023 tarihinde yapılan bir toplantıda, Ulaştırma Bakan Yardımcısı Sayan, deprem sonrası iletişim altyapısının yeniden tesis edilmesi için yapılan çalışmaları detaylandırmıştır. Bu çalışmalarda, mobil baz istasyonlarının devreye alınması, jeneratörlerin kurulması ve enerji temini gibi konulara değinilmiştir. ​Türkiye Büyük Millet Meclisi

Bu örnekler, davaların nasıl tartışmalı hale gelebildiğini ve ispat külfeti, illiyet bağı gibi unsurların ne kadar belirleyici olduğunu göstermektedir.


Uygulamada Atılabilecek Adımlar

Aşağıdaki tablo, vatandaşların bu konuda başvurabileceği tüm yasal yolları özetlemektedir:

AdımAçıklama
BTK’ye ŞikayetOperatörün hizmet kusurunu BTK’ye bildirerek idari denetim süreci başlatılır.
Tazminat Davası AçmaTam yargı davasıyla maddi ve manevi zararlar talep edilebilir.
Tüketici hakem heyetine başvuru yapıp o aylık fatura bedelinin iadesi istenebilir.
Ceza Sorumluluğu BaşvurusuSavcılığa suç duyurusu yapılabilir. Can kaybı veya yaralanma şarttır.
Hukuki DanışmanlıkAvukat aracılığıyla süreci yönetmek, dava başarısını artırır.

Vatandaşların Yasal Hakları Nelerdir?

1. Tazminat Davası Açma Hakkı

1. Davalı kim? Özel şirket mi, kamu kurumu mu?

  • GSM operatörleri (Türk Telekom, Turkcell, Vodafone) gibi firmalar, özel hukuk tüzel kişisidir.
  • Ancak faaliyetlerini kamu hizmeti niteliği taşıyan bir alanda, yani elektronik haberleşme hizmeti sunumu alanında yaparlar.
  • Bu hizmet, devletin yetkilendirmesiyle yapılır (5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu kapsamında).

2. Tüketici ile GSM şirketi arasındaki ilişki nedir?

  • Bu ilişki, özel hukuk ilişkisi niteliğindedir.
  • Tüketici, GSM operatörüyle abonelik sözleşmesi imzalar. Bu, Türk Borçlar Kanunu ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında değerlendirilir.
  • Dolayısıyla, bu sözleşmeden doğan bir hizmet kusuru varsa, özel hukuk sorumluluğu gündeme gelir.

3. Hangi mahkeme yetkili?

  • Davalı özel hukuk tüzel kişisi (GSM şirketi) olduğuna göre,
  • Tüketici, hizmet kusuruna dayalı tazminat davası açmak istiyorsa bu dava adli yargıda görülür.

Adli yargı yetkilidir.

  • Görevli Mahkeme: Tazminat talebinin miktarına göre, Tüketici Mahkemesi veya Asliye Hukuk Mahkemesi.
    • Tüketici sıfatı varsa → Tüketici Mahkemesi (6502 sayılı Kanun m.3, m.73).
    • Yoksa (örneğin bir şirket hizmet almışsa) → Asliye Hukuk Mahkemesi.
  • Hukuki Dayanak: Borçlar Kanunu m.112 ve devamı (sözleşmeye aykırılık, hizmet kusuru) + 6502 sayılı TKHK.

İdari Yargı Ne Zaman Devreye Girer?

Ancak GSM şirketleri kamu gücünü değil, özel hukuk ilişkisini kullanır.

Davalı kamu kurumu olsaydı (örneğin BTK veya Ulaştırma Bakanlığı gibi) ve kamu gücüne dayanarak yapılan işlem/eylem sebebiyle zarar iddiası olsaydı, bu durumda idari yargı (tam yargı davası) devreye girerdi.

📌 Örnek:
2023 Kahramanmaraş depremi sonrası, bazı vatandaşlar yakınlarıyla iletişim kuramamaktan dolayı GSM operatörlerine dava açacaklarını duyurmuşlardır. (“Depremzedeler GSM operatörlerine dava açmaya hazırlanıyor”)

📝 Not: Dava açarken, zararın operatörlerin ihmaliyle doğrudan bağlantılı olduğunu belgelemek şarttır.

Sonuç ve Öneriler

GSM şebekelerinin deprem sırasında çalışmaması, sadece bir teknik aksaklık değil; aynı zamanda hukuki bir sorumluluk meselesidir. Bu durumdan zarar gören vatandaşlar, yukarıda açıklanan yollarla haklarını arayabilir. Ancak, süreçlerin karmaşık olması ve her olayın kendi özel koşulları dikkate alınarak değerlendirilmesi gerektiğinden, bir avukattan destek alınması önemlidir.

Konunun hâlâ tartışmalı olması, özellikle operatörlerin kusurlu bulunup bulunmayacağı konusunda hukuki belirsizlikler yaratmaktadır. Bu nedenle her adım titizlikle atılmalı, hak kayıplarının önüne geçilmelidir.

BTK ŞİKAYET DİLEKÇESİ

T.C. BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURUMU BAŞKANLIĞINA

Konu: 23.04.2025 Tarihli İstanbul Depremi Sonrası GSM Operatörlerinin Hizmet Kusuruna İlişkin Şikayetimiz Hakkında

Şikayet Eden: [Adınız Soyadınız]
T.C. Kimlik No: [TCKN]
Adres: [Adresinizi yazınız]
Telefon: [Telefon Numaranız]
E-Posta: [E-posta adresiniz]

Şikayet Edilen: GSM Hizmeti Sunan Yetkili İşletmeciler (Vodafone, Turkcell, Türk Telekom vb.)


Devletin tüm organları afet anında seferberlik ruhuyla harekete geçerken, milyonlarca vatandaş GSM operatörlerinden en temel ihtiyacını, “haberleşmeyi” talep etti. Ancak, 23.04.2025 tarihinde İstanbul Silivri açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremde, GSM altyapısının çok kısa sürede çökmesi, yakınlarına ulaşamayan binlerce vatandaşın korku ve panik içinde sokaklara dökülmesine sebep olmuştur. Kamu düzenini doğrudan ilgilendiren bu olay, bir teknik arızanın ötesinde, açık bir hizmet kusurudur.

Her birimiz, yalnızca yakınlarımıza ulaşamamış değiliz; aynı zamanda devletle ve acil yardım birimleriyle irtibat kuramamış, temel anayasal hakkımız olan haber alma ve haberleşme özgürlüğünden mahrum bırakılmışızdır.

Konu, bireysel mağduriyetin ötesindedir. Tüm ülkeyi ilgilendiren kamu hizmetinin çökmesidir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

1. Hizmet Sürekliliği Yükümlülüğünün İhlali

5809 Sayılı Kanun m.12/2-ğ: İşletmeciler, afet durumlarında haberleşmenin kesintisiz devamı için her türlü teknik ve altyapısal tedbiri almakla yükümlüdür.

• Bu yükümlülük yalnızca teknik değil, sosyal bir güvenlik standardıdır. Zira haberleşmenin kesilmesi, arama kurtarma çalışmalarını, sağlık müdahalelerini, koordinasyonu ve güvenliği doğrudan sekteye uğratır. Operatörler bu temel yükümlülüğü yerine getirmemiştir.

2. İdari Yaptırım ve Kurumsal Denetim Yükümlülüğü

Kanun m.60/1: Kurum, yetkilendirme şartlarına aykırılık halinde işletmecilere, bir önceki yıl net satışlarının %3’üne kadar idari para cezası uygulayabilir. Ayrıca ağır kusur varsa, yetkilendirmenin iptali dahi gündeme gelebilir.

Kanun m.60/2: İhlalin ilk kez gerçekleşmesi hâlinde dahi, 1.000 TL – 1.000.000 TL arasında ceza uygulanabilir.

Kanun m.60/3: Kamu düzenini ilgilendiren durumlarda, Kurumun işletmecilere faaliyeti geçici durdurma veya somut teknik tedbirler alma zorunluluğu getirme yetkisi vardır.

3. Hizmet Kalitesi ve Taahhütlerin Yerine Getirilmemesi

Kanun m.52: BTK, operatörlerden hizmet kalitesi seviyelerine ilişkin taahhüt alabilir. Operatörler, deprem gibi olağanüstü hallerde bu taahhütleri yerine getirmemiştir.

4. Denetim ve Gözetim Görevinin Gereği

Kanun m.59: Kurum, resen veya şikayet üzerine denetim yapabilir. Bu çapta kitlesel iletişim çöküşlerinde yalnızca şikayetle değil, kamu sorumluluğuyla proaktif denetim yapılması zorunludur.

Bu tür haberleşme kesintileri yalnızca teknik bir aksaklık değil, doğrudan insan haklarının ihlalidir. Anayasa’nın 22. maddesi haberleşme özgürlüğünü teminat altına alırken, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. maddesi de bilgiye erişim ve haber alma hakkını güvence altına alır. Afet anında haberleşmenin kesilmesi, kişilerin yalnızca yakınlarıyla değil, devletin yardım mekanizmalarıyla da irtibat kuramamasına yol açar. Bu durum, yaşam hakkı, güvenlik hakkı ve sağlık hizmetlerine erişim hakkını da zedeler. Dolayısıyla, BTK’nın bu tür kesintileri yalnızca altyapı eksikliği değil, ciddi bir anayasal ve uluslararası yükümlülük ihlali olarak değerlendirmesi gereklidir. Denetim yükümlülüğü bu bağlamda bir idari görev değil, temel hakların korunmasına dair anayasal bir sorumluluktur.

Bu değerlendirmelerin ötesinde, gerekli yaptırımlar uygulanmadığı takdirde benzer bir afette, bu ülkede yaşayan sevdiklerimizin sadece iletişim kuramadığı için hayatını kaybetme riski vardır. Haberleşme, afetin kendisinden daha yıkıcı sonuçlar doğurabilecek bir zaafa dönüşmemelidir. Bu bağlamda BTK’nın gözetim ve denetim sorumluluğu, sadece hukuki değil, vicdani ve tarihsel bir sorumluluktur.

SONUÇ VE TALEP:

İstanbul’da 23.04.2025 tarihinde meydana gelen deprem sonrası GSM altyapısının yetersizliği, yalnızca teknik bir sorun değil, kamu hizmeti sorumluluğunun yerine getirilmemesi olarak değerlendirilmelidir.

Bu çerçevede; 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 12, 52, 59 ve 60. maddeleri kapsamında, aşağıdaki yaptırımların ivedilikle ve caydırıcı biçimde uygulanmasını talep ediyoruz:

  1. Kanun m.60/1 uyarınca, ilgili işletmecilerin bir önceki yılki net satışlarının %3’üne kadar idari para cezası uygulanması,
  2. Kanun m.60/2 uyarınca, her bir operatör için 1.000 TL – 1.000.000 TL arasında ayrı ayrı olmak üzere idari para cezalarının verilmesi,
  3. Kanun m.60/3 uyarınca, kamu hizmetinin gereği olarak, kusuru bulunan operatörlerin geçici süreyle faaliyetten men edilmesi veya lisanslarının askıya alınması,
  4. Kanun m.60/1’in son cümlesi gereğince, ağır kusurun varlığı durumunda yetkilendirmelerin tamamen iptal edilmesi,
  5. Kanun m.59 kapsamında, Kurum tarafından re’sen denetim süreci başlatılarak, sonuçlarının kamuoyu ile şeffaf biçimde paylaşılması ve ileride benzer bir durumun yaşanmaması adına afet bazlı iletişim altyapı planlamalarının ve acil eylem protokollerinin operatörler nezdinde zorunlu hale getirilmesi.

Bu şikayet sadece bireysel mağduriyetin değil, kamu vicdanının sesidir. Gereğini saygıyla arz ederim.

Ad – Soyad: [Adınızı Yazınız]
İmza:

Related Posts

Depremde GSM Hattı Çökerse Mücbir Sebep Sayılır mı? Yoksa İhmal mi Var?

GSM Hatlarının Çökmesi Ve Hukuk Deprem anlarında hepimiz en temel ihtiyacımız olan haberleşmeye ulaşmak istiyoruz. Ancak, yaşadığımız gerçekler çoğu zaman çok daha acı oluyor. Şöyle düşünün: Eğer gerçekten büyük bir felaket yaşansa, ortada devasa yıkımlar, yer yarılmaları olsa, GSM firmalarının...

BTK Şikayet Dilekçe Örneği Depremde Çekmeyen Şebeke

Neden Bu Dilekçeyi Paylaşıyoruz? 23 Nisan 2025’te İstanbul’da yaşanan deprem, sadece binaları değil iletişim altyapısını da yerle bir etmiştir. GSM operatörlerinin hizmet kusuru nedeniyle milyonlarca vatandaş, en kritik anda ne yakınlarına ulaşabilmiş ne de devletin yardım birimleriyle irtibat kurabilmiştir. Bu...

Yorum Bırakın

Recent Articles

Haziran 11, 2025
Hissedar Olarak İhaleye Teminatsız Katılmak: İhalenin Feshi Talep Edilebilir mi?
Haziran 11, 2025
Muris Muvazaası Davası Ne Zaman Açılabilir? 33 Yıl Sonra Bile Dava Açmak Mümkün mü?
Haziran 11, 2025
Çanakkale Sit Alanı Davası Devlete Karşı Tazminat
Haziran 11, 2025
İcra Borcunu Ödedim Ama Dosyam Neden Hâlâ Açık Gözüküyor?
Haziran 10, 2025
Çanakkale’de Mirastan Mal Kaçırma Davaları: Satış Gibi Gösterilen Bağışlar Geçerli mi?
Haziran 10, 2025
MASAK’ın Banka Hesaplarına Bloke Koyma Yetkisi: Madde 19/A Nedir?
Haziran 9, 2025
Çanakkale’de Miras Davaları Neden Bu Kadar Zor? | Miras Bırakanın İradesi ve Denkleştirme Tartışmaları
Haziran 8, 2025
Polise Kimlik Göstermezsem Ne Olur? Tutuklanır Mıyım? Gözaltına Alınabilir Miyim?
Haziran 8, 2025
GBT Kontrol Noktasında Vatandaş “Polis Kimliğini Göster” Dediğinde Ne Yapmalı?
Haziran 8, 2025
Polis, Aracın İçini Arayabilir mi? Hangi Durumda Araç Durdurulup Aranır?
Haziran 7, 2025
Avukatın Çantası Aranabilir mi? Adliye Girişinde Polis Ne Yapabilir?
Haziran 7, 2025
Polis kendi memleketine atanabilir mi?2022’de değişen yönetmelikle kimler doğduğu ile tayin isteyebilir?Şehit yakını, engelli çocuğu olan polis, gazi personel memleketine gidebilir mi?
Haziran 7, 2025
Anayasa Mahkemesi Kolluk Personelinin Eleştiri Hakkına İlişkin Önemli Karar Verdi (2025/39)
Haziran 7, 2025
Polis Memuru Eş Durumundan GİH Memuru Olabilir mi? Yönetmelik Ne Diyor?
Haziran 6, 2025
Hisse Senediyle Suç İşlenir mi? Piyasa Dolandırıcılığı, MASAK Raporları ve Örgüt İddiası