Jandarma Fuhuş Diye Sahte Tutanak Tuttu Deport Oldu Evlilikle Türkiye’ye Geri Gelebildi

Jandarma’nın Usulsüz Tutanağı İle Mağdur Olan Özbek Kadının Hikayesi

Özbek Kadının Haksız Tutuklanması ve Sınır Dışı Süreci

Yasadışı Tutuklama ve Yanlış Suçlama

Özbek kadın, Türkiye’ye yasal yollarla seyahat ederken, Jandarma tarafından durduruluyor. Jandarma, kadını karakola götürerek bazı evraklar imzalatıyor. Ancak, tercüman olmadığı için kadın, imzaladığı evrakların içeriğini anlamıyor. Evraklar, kadının fuhuş yaptığına dair bir tutanak içeriyor.


Sınır Dışı ve Zorluklar

Bu yanlış suçlamaların sonucunda, kadın geri gönderme merkezine alınıyor ve sonunda ülkesine deport ediliyor. Bu süreç, hem kadının hem de Türkiye’de nişanlısı olan erkeğin hayatını derinden etkiliyor.



Bu ani ve haksız sınır dışı kararı, Özbek kadının hayatında bir yıkıma yol açıyor. Sevgiyle bağlandığı topraklardan koparılmak, hem onun hem de Türkiye’de bıraktığı nişanlısının yüreğinde derin ve onarılmaz yaralar açıyor. Kadının anavatanına dönüşü, sadece coğrafi bir mesafe değil, aynı zamanda sevdiklerinden, umutlarından ve yeni başlangıçlarından kopuşun hüzünlü bir simgesi oluyor.

Aile Birleşimi Hakkı ve Mahkeme Süreci

Vize Reddi ve İlk Mahkeme Kararı

Kadın ve nişanlısı, Özbekistan’da evleniyor ve Türkiye’ye dönüş için başvuruda bulunuyorlar. Ancak, bakanlık vize vermiyor. Bunun üzerine açılan davada, mahkeme aile birleşimi hakkını göz ardı ederek, talepleri reddediyor.

Yerel Mahkeme Jandarma Tutanağının Sahteliğini İncelemiyor

Hakimin rolu muhakame etmektir. Mahkemeler de muhakeme etmek için kurulur. Sahte olduğu açık olan ve usule aykırı bir tutanağın mahkemece değerlendirilmeden doğru kabul edilmesi hukukun üzerine sifon çekilmesidir.

İlk derece mahkemesinin bu yaklaşımı, hukukun temel prensiplerine aykırı bulunuyoruz.

Bu vize reddi kararı ve ardından gelen mahkeme süreci, hukuk bürosu olarak bizim açımızdan ciddi bir hak ihlali olarak değerlendirilmektedir. Mahkeme, aile birleşimi hakkının temel prensiplerini ve insan haklarına dayalı uluslararası standartları göz ardı ederek, adeta bir robot gibi duyarsız ve mekanik bir yargılama süreci izlemiştir.


Mahkeme kararında, insani değerler ve bireysel haklar dikkate alınmamış, adil yargılama ilkeleri ihmal edilmiştir. Bu yaklaşım, yalnızca ilgili bireylerin haklarını ihlal etmekle kalmayıp, aynı zamanda hukukun temel işlevlerini de sorgulatmaktadır. Mahkemenin bu tavrı, yargı mekanizmasının insan odaklı, duyarlı ve adil olması gerektiği yönündeki temel beklentilere ters düşmektedir.

Hukuk bürosu olarak, bu tür bir yargılama anlayışının, hukukun adalet dağıtma rolünü zedelediğine ve bireylerin temel hak ve özgürlüklerini koruma yükümlülüğünü ihlal ettiğine inanıyoruz. Bu durum, hukukun üstünlüğü ve insan haklarına saygı ilkelerinin, modern hukuk sistemlerinde ne kadar hayati önem taşıdığını bir kez daha gözler önüne sermektedir. Bu nedenle, adil yargılanma hakkının korunması ve insan haklarının gözetilmesi gerektiğini vurguluyor ve bu tür ihlallere karşı duruşumuzu sürdürüyoruz.

Hamilelik ve Mahkemenin Tutumu

Dava sürecinde kadının hamile olduğu ortaya çıkıyor. Buna rağmen, mahkeme hamilelik sürecinde de herhangi bir olumlu karar vermeyerek davayı reddediyor. Bu karar, anne ve doğacak çocuğun haklarını göz ardı eden bir durum yaratıyor.

Kadının hamile olduğu durumda, yargılamada özel bir hassasiyet gösterilmesi gerekirken, mahkemenin bu durumu göz ardı etmesi, hukukun koruma altına aldığı aile yapısına ve anne ile çocuğun sağlık ve güvenlik haklarına karşı yapılmış bir ihlaldir. Hamile bir kadının eşinden ayrı kalması ve bu kritik dönemde gerekli desteği alamaması, hem anne hem de doğacak çocuk için ciddi riskler taşımaktadır.

Ayrıca, Türkiye’de yaşayan ve çocuğun babasının, eşinin ve doğacak çocuğunun yanında olma hakkı da bu kararla ihlal edilmiştir. Bu durum, uluslararası hukukta kabul edilen aile birleşimi hakkının temel prensiplerine aykırıdır.


Üst Mahkemenin Adaletli Kararı

İstinaf Mahkemesine Başvuru

Kadın ve eşi, ilk mahkemenin kararını üst mahkemeye taşıyorlar. Üst mahkeme, adaletli bir yaklaşım sergileyerek aile birleşimi hakkını dikkate alıyor.

Aile Birleşimi Hakkının Tanınması

Üst mahkeme, ilk derece mahkemesinin kararını yırtıp atarak, anne ve bebeğin Türkiye’de babalarının yanında yaşama hakkı olduğunu, çocuğun eğitim ve sağlık haklarını da göz önünde bulundurarak hüküm altına alıyor. Bu karar, hukukun ve ailenin birleşme hakkının önemini vurgulayan bir adım olarak görülüyor.


Hukuki Değerlendirme Ankara Bölge İdare Mahkemesi’nin Adaletli Kararı:

Üst Mahkeme, davacının yaşadığı durumu dikkatlice değerlendirerek, adaletli bir karar vermiştir. Mahkeme, Özbekistan uyruklu davacının Türk vatandaşı Emre Öztürk ile evlendiğini ve bu evlilikten müşterek bir çocukları olduğunu göz önünde bulundurmuştur. Özellikle, davacı hakkında daha önce gerçekleşen fuhuş operasyonu ve sınır dışı kararı, evlilik tarihinden önceki bir döneme aittir. Bu bağlamda, üst mahkeme, davacının aile yaşamına saygı hakkının ihlal edildiğini ve aile bütünlüğünün korunmasının önemini vurgulamıştır.

Üst Mahkeme, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8. maddesi çerçevesinde, aile hayatına saygı hakkının, sadece vatandaşlar tarafından değil, hukuka uygun şekilde ikamet eden yabancılar tarafından oluşturulan aile birliklerini de koruduğunu kabul etmiştir. Ayrıca, AİHM içtihatlarına atıfta bulunarak, sınır dışı etme gibi işlemlerin kişilerin aile hayatına müdahale oluşturduğunu belirtmiştir.

Anayasa Mahkemesi’nin ilgili kararları da bu yönde bir yaklaşım sergilemektedir. Bu kararlar, özellikle aile birleşimi ve aile hayatına saygı hakkının korunmasına vurgu yapmaktadır.

Sonuç olarak, üst mahkemenin bu kararı, davacının aile birleşimi hakkını ve aile yaşamına saygı hakkını koruyan, hukuka uygunluk ve adalet ilkelerine bağlı kalarak verilmiş bir karardır. Bu karar, hukukun temel prensiplerine ve insan haklarına saygılı bir yaklaşımın önemli bir örneğini teşkil etmektedir. Sezgen Hukuk bürosu olarak bu kararı, adil yargılama ilkelerine uygun ve aile bütünlüğüne saygı gösteren bir yaklaşım olarak değerlendiriyoruz ve bu tür adaletli kararların hukuk sistemimizde daha fazla yer bulmasını umut ediyoruz.

Related Posts

Yabancılar Türkiye’ye Sağlık Sebebiyle Gelip Kalabilir Mi?

Sağlık Sebebiyle Türkiye’ye İltica ve İkamet: Kimler Kalabilir, Kimler Kalmaz? Bazı insanlar, Türkiye’ye vize alarak gelip sağlık sebebiyle burada kalabileceklerini ya da kimlik alabileceklerini düşünüyor. Ancak bu durum, sanıldığı kadar basit değildir. İşte gerçekler: Türkiye’ye Sağlık Sebebiyle Gelenler Kalabilir mi?...

Kimlik Süresi Biten Yabancının Vekaletname Verememesi Sorunu

Hukuku Silip Atan Vekaletname Uygulaması Yabancıların kimlik süresi bitince, göç sistemlerinde kişinin hakları kapalı konuma getirilmeye başlandı. Yabancı kaçak duruma düşünce, noter 99’la başlayan kimlik numarasını sisteme girse dahi sistem kabul etmemekte, noter vekaletname çıkaramamaktadır. Noterler Birliği ise yasal mevzuatı,...

Türkiye’ye Nasıl İltica Edilir? Şartları Nelerdir? Nasıl Kabul Alınır?

İltica Sürecine Başlarken: Türkiye’ye Nasıl İltica Edebilirim? Türkiye’ye Nasıl Sığınmacı Olabilirim? Türkiye Sığınmacıları Kabul Ediyor Mu? Türkiye’ye iltica etmeyi planlayan veya bu süreci yaşayan bireylerin, ne tür yollardan Türkiye’ye ulaşabilecekleri ve resmi işlemlerini nasıl yürütecekleri konusunda bilgi sahibi olmaları önemlidir....

Sınır Dışı Kararlarına Karşı Etkin Araştırma Yapılmalıdır. Deport Etkin Araştırmaya Engel Olamaz.

Sınır Dışı Kararları Ve İdare Mahkemesi Tutumu İdare mahkemelerinin sınır dışı davalarında gözden kaçırdığı bir hususu bu yazımızda ele alacağız. Ülkemizde son zamanlarda yaşanan ekonomik kriz sebebiyle yabancılar sıklıkla sınır dışı edilmekte, hepsinin hakkında sınır dışı kararı alınmaktadır. Bu sınır...

Yorum Bırakın

Recent Articles

Haziran 11, 2025
Hissedar Olarak İhaleye Teminatsız Katılmak: İhalenin Feshi Talep Edilebilir mi?
Haziran 11, 2025
Muris Muvazaası Davası Ne Zaman Açılabilir? 33 Yıl Sonra Bile Dava Açmak Mümkün mü?
Haziran 11, 2025
Çanakkale Sit Alanı Davası Devlete Karşı Tazminat
Haziran 11, 2025
İcra Borcunu Ödedim Ama Dosyam Neden Hâlâ Açık Gözüküyor?
Haziran 10, 2025
Çanakkale’de Mirastan Mal Kaçırma Davaları: Satış Gibi Gösterilen Bağışlar Geçerli mi?
Haziran 10, 2025
MASAK’ın Banka Hesaplarına Bloke Koyma Yetkisi: Madde 19/A Nedir?
Haziran 9, 2025
Çanakkale’de Miras Davaları Neden Bu Kadar Zor? | Miras Bırakanın İradesi ve Denkleştirme Tartışmaları
Haziran 8, 2025
Polise Kimlik Göstermezsem Ne Olur? Tutuklanır Mıyım? Gözaltına Alınabilir Miyim?
Haziran 8, 2025
GBT Kontrol Noktasında Vatandaş “Polis Kimliğini Göster” Dediğinde Ne Yapmalı?
Haziran 8, 2025
Polis, Aracın İçini Arayabilir mi? Hangi Durumda Araç Durdurulup Aranır?
Haziran 7, 2025
Avukatın Çantası Aranabilir mi? Adliye Girişinde Polis Ne Yapabilir?
Haziran 7, 2025
Polis kendi memleketine atanabilir mi?2022’de değişen yönetmelikle kimler doğduğu ile tayin isteyebilir?Şehit yakını, engelli çocuğu olan polis, gazi personel memleketine gidebilir mi?
Haziran 7, 2025
Anayasa Mahkemesi Kolluk Personelinin Eleştiri Hakkına İlişkin Önemli Karar Verdi (2025/39)
Haziran 7, 2025
Polis Memuru Eş Durumundan GİH Memuru Olabilir mi? Yönetmelik Ne Diyor?
Haziran 6, 2025
Hisse Senediyle Suç İşlenir mi? Piyasa Dolandırıcılığı, MASAK Raporları ve Örgüt İddiası