Sokakta yürürken genç bir çocuk yanınıza yaklaşıyor. Yüzünde telaşlı bir ifade…
“Abi/Ablacım, telefonumun şarjı bitti. Annemi aramam gerekiyor, iki dakika telefonunu verebilir misin?”
Yardım etmek istiyorsunuz. Çünkü o anda gerçekten çaresiz görünüyor. Siz de iyi niyetli bir vatandaş olarak telefonunuzu uzatıyorsunuz. Ama işte tam o noktada, hayatınızı altüst edebilecek sinsi bir dolandırıcılık başlamış oluyor.
Telefonu Eline Alan Kişi Aslında Ne Yapıyor?
Bu dolandırıcılık türü diğerlerine göre daha sofistike çünkü tamamen sizin iyi niyetinizi hedef alıyor. O genç:
- Telefonu eline alır almaz hızlıca kendi arkadaşına çağrı atıyor.
- Bu çağrı sayesinde telefon numaranız arkadaşına geçiyor.
- Arkadaş hemen size SMS ya da WhatsApp yoluyla bir link gönderiyor.
- Siz hâlâ telefonunuzu o kişide sanırken, arka planda gönderilen linke tıklanıyor.
- Bu linkten, size ait telefona zararlı yazılım yüklüyorlar.
Siz o sırada hâlâ “Annesini arıyor sanıyordum” diyebilirsiniz. Ama gerçek şu: Artık telefonunuzda bir Truva atı var.
Peki Bu Zararlı Yazılım Ne Yapıyor?
Yüklenen kötü amaçlı yazılım telefonunuzda neredeyse her şeye erişebiliyor:
- Tüm bankacılık uygulamalarınıza giriş yapabiliyor, şifrelerinizi izleyebiliyor.
- WhatsApp konuşmalarınızı, galerideki fotoğraflarınızı, rehberinizi görebiliyor.
- Telefon kamerası ve mikrofonunu izinsiz şekilde kullanabiliyor.
- İkinci bir hatta mesaj gönderip üzerinize hat açabiliyor.
- En kötüsü de: Siz bu uygulamayı fark etmiyorsunuz. Çünkü arka planda sessizce çalışıyor.
“Ben Güvenlik Önlemi Almıştım, Nasıl Oldu?” Diyenler Aslında Ne Kaçırıyor?
Birçok kişi bu dolandırıcılığın kurbanı olduktan sonra,
“Ben hiçbir linke tıklamadım”,
“Telefonumda antivirüs vardı”,
“Şifremi kimseyle paylaşmadım” diyor.
Ama fark edilmeyen nokta şu: Şifre paylaşmadan da, fark etmeden tıklayarak da dolandırılabiliyorsunuz. Özellikle fiziksel temasla gerçekleşen bu dolandırıcılıkta kişi sizin haberiniz olmadan cihazınıza erişim sağlıyor.
Bu Tuzağa Düşmemek İçin Ne Yapmalısınız?
- Tanımadığınız kişilere asla telefonunuzu vermeyin.
- Mecburen verecekseniz, ekrana ve yaptıklarına gözünüzle şahit olun.
- Telefonunuza gelen SMS’leri, WhatsApp mesajlarını hemen kontrol edin.
- “Bağlantı istiyor, uygulama indiriyor” gibi işlemler fark ederseniz hemen müdahale edin.
- Güvenlik uygulamalarınızı güncel tutun ama tek başına güvenlik uygulaması yetmez.
- Olaydan sonra şüpheleniyorsanız:
- Telefonunuzu fabrika ayarlarına döndürün.
- Tüm bankacılık ve sosyal medya şifrelerinizi değiştirin.
- Savcılığa suç duyurusunda bulunun.
Bu Kadar Sessiz ve Usta Bir Dolandırıcılığı Neden Kimse Fark Etmiyor?
Çünkü dolandırıcılık artık sadece cepteki para değil, veriye erişim savaşı haline geldi.
Bu yöntemle sizi oyalayan kişi, zaman kazanarak arkadaşının size attığı zararlı linki açmakla meşgul.
Siz iyi niyetli bir insan olarak “bir genç yardım istiyor” diye düşünürken, telefonunuz adım adım ele geçiriliyor.
Sokakta, durakta, kafede “şarjım bitti, bir arayayım” diyen herkese artık aynı gözle bakamayız. Ne yazık ki yeni nesil dolandırıcılar iyi niyetli insanların yardımseverliğini hedef alıyor.
Her Şarjı Biten Masum Olmayabilir: Dijital Hayatın Yeni Tehlikesi
Zararlı yazılımlar artık linkle değil, fiziksel temasla bulaşıyor.
Sokakta telefonunuzu isteyen kişi sadece “bir arama” değil, hayatınıza girmeye çalışan biri olabilir.
Bu dolandırıcılık şekli giderek yaygınlaşıyor. İnsanlar hâlâ “Benim başıma gelmez” demeye devam ettikçe, dolandırıcılar sistemlerini geliştirmeye devam ediyor. Artık sadece telefonunu korumak değil, dijital kimliğini korumak da senin sorumluluğun.