Çanakkale’de miras kalan taşınmazların paylaşımında karşılaşılan sorunlar, birçok vatandaşın mahkemeye başvurmasına neden oluyor.
Birçok kişi, Çanakkale miras avukatı arayışına, kardeşler arasında yaşanan güven ihlalleri ve sözde anlaşmalar sonrası başlıyor. Çanakkale’de yaşayanlar iyi bilir, aile içi ilişkiler her zaman göründüğü kadar sıcak değildir. Özellikle de miras konusu açıldığında… Bugün, birçoğumuzun çevresinde şahit olduğu ama yüksek sesle konuşulmayan bir meseleyi ele alıyoruz: “Evladın biri canını dişine takar, diğeri sadece cenazeye yetişir ama mirasta eşit pay ister.”
İki Kardeşin Hikâyesi: Kim Gerçekten Hak Etti?
Yıllarını annesine adamış bir kardeş… Onu doktora götüren, ilaçlarını alan, market alışverişini yapan, yalnız bırakmayan. Diğer tarafta ise ne bayramda ne kandilde uğrayan, bir gün bile “bir ihtiyacın var mı?” demeyen bir kardeş.
Bu durumda ne olur?
Vefat sonrası tüm miras hukuken eşit mi paylaşılır? Yoksa hayatını annesine adamış evlat daha fazla mı hak eder? İşte bu noktada hukuk devreye giriyor. Özellikle de ölünceye kadar bakma sözleşmeleri, denkleştirme ilkesi, miras bırakanın iradesi ve Yargıtay’ın son içtihatları büyük önem taşıyor.
Çanakkale’de Miras Davalarında Neler Yaşanıyor?
Çanakkale, miras davalarının sadece hukuki değil, aynı zamanda kültürel birer savaş alanına dönüştüğü şehirlerden biri. Çünkü burada örf ve adetler, miras bırakanın iradesine saygı duyulması gerektiğini savunur.

Doğu Anadolu’da sıkça karşılaştığımız “kız çocuğuna miras bırakmama” eğilimi Çanakkale’de yaygın değildir. Aksine, burada aile büyükleri sağlığında kime ne kadar destek verdiyse, bunu vefat sonrası da yasal olarak düzenlemeye çalışır. Hatta bazı ailelerde, “kızım bana baktı, oğlum ilgilenmedi” diyerek tapuda tasarrufta bulunan yaşlılar çoktur.
Ancak, bu tasarrufların geçerli olabilmesi için bazı şartların oluşması gerekir. En kritik noktalar:
- Ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapılmış mı?
- Miras bırakan, hangi evlada hangi malı neden vermiş, açıklamış mı?
- Diğer mirasçılar saklı paylarına müdahale edildiğini iddia ediyor mu?
- Yapılan tasarruflar denkleştirme kapsamında mı değerlendirilecek?
Yargıtay Ne Diyor? İrade Varsa, Saygı Duyulmalı
Yargıtay’ın güncel kararlarında dikkat çeken bir eğilim var: Miras bırakanın sağlığında yaptığı tasarruflara ve iradesine saygı duyulması gerektiği yönünde. Özellikle bakım hizmeti karşılığında bir taşınmaz devri yapılmışsa, bu işlemin geçersiz sayılması için açık bir hukuka aykırılık bulunmalı.
Miras Bırakanın İradesi Ne Zaman Esas Alınır?
Eğer miras bırakan sağlığında kime ne verileceğini açıklamışsa ve bu açıklama hukuken geçerli bir vasiyetname ya da sözleşmeye bağlanmışsa, mahkemeler bu iradeyi esas alır.
Ancak bir evlada yapılan taşınmaz devri, sadece bir “hibe” olarak görülüyorsa ve bir bakım yükümlülüğü açıkça tanımlanmamışsa, işte o zaman işler karışır. Davalar yıllarca sürebilir, mirasçılar birbirine düşebilir.
Avukat olarak tavsiyem: Eğer bir bakım ilişkisi varsa, bu durumu resmi bir sözleşmeyle kayıt altına almak hem miras bırakanı hem de bakım veren evladı korur.

Çanakkale’de Miras Davalarında Sık Görülen Bir Hile: “Sen Orayı Bana Ver, Ben Sana Başka Yer Veririm” Tuzağı
Çanakkale’de miras paylaşımı sırasında büyük kardeşler tarafından yapılan bir taktik: Gerçekten yasal mı?
Miras davalarında çoğu zaman kardeşler arasında güvene dayalı anlaşmalar yapılır. Ancak özellikle Çanakkale gibi taşınmazların değerinin hızla arttığı bölgelerde, bazı büyük kardeşler diğer mirasçıları kandırmak için tehlikeli oyunlara başvurabiliyor.
Peki nasıl bir yöntem izliyorlar?
“Sen bu taşınmazdaki hissenin tapusunu bana devret. Merak etme, ben sana başka yerde daha iyi bir yer vereceğim. Oraları ben işleyeyim, değerlensin. Zaten sonra paylaşacağız.”
diyerek kardeşlerini ikna ediyorlar.
Ancak süreç sonunda ne oluyor?
Verilen sözler tutulmuyor. “Sen zaten imza attın”, “ben sana bunu vermek zorunda değilim” gibi ifadelerle diğer mirasçıların hakkı gasp ediliyor.
Hata ya da yanılma hükümlerine dayanarak tapu iptali davası açarsanız, karşı taraf “ben kardeşime taşınmazın bedelini elden ödedim” derse ne olur?
Bu, Çanakkale’de mirasçıdan mal kaçırma amaçlı yapılan devirlerde çok sık karşılaşılan bir savunmadır. Davacı, “Ben taşınmazı başka bir yer verileceği vaadiyle devrettim” diyerek dava açarken; karşı taraf ise “Hayır, kardeşim bana bu yeri sattı, bedelini elden ödedim” diyebilir. Bu iddia, davanın seyrini ciddi şekilde etkileyebilir.
Kardeşi tarafından ‘sana başka yer vereceğim’ vaadiyle tapusunu devreden kişilerin, Çanakkale’de mirasçıdan mal kaçırma davalarında haklarını aradığı birçok dava örneği mevcuttur.
Hileli Tapu Devri Davasında “Elden Ödeme” İddiası Ne Kadar Geçerli? Kardeşim gayrimenkulü aldı, bana söz verdi ama vermedi, tapuyu geri alabilir miyim?
Bu tür savunmaların amacı nedir?
Karşı tarafın temel hedefi, devrin aslında bir “bağış” ya da “muvazaalı işlem” değil, gerçek bir satış olduğunu göstermek ve sizin yanılma iddianızı çürütmektir. Özellikle kardeşler arasındaki ilişkilerde para alışverişinin genellikle elden yapılması yaygın olduğu için, mahkeme bu iddiayı tamamen temelsiz kabul etmeyebilir.
Mahkemeler, hata ve yanılma gibi sübjektif gerekçelere dayalı davaları sıkı bir delil değerlendirmesiyle yürütür. Karşı taraf elden ödeme yaptığını söylerse ve bu beyanı destekleyecek tanık veya dolaylı kanıtlar sunarsa, davayı kaybetme riski doğar.
Çanakkale Miras Davası Sorunu İçin Tavsiyem
Çanakkale’de miras hukukunda uzmanlaşmış bir avukat olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Burada açılan miras davalarının çoğu, duygusal travmaların, aile içi kırgınlıkların ve eksik belgelerin hukuki çatışmaya dönüştüğü dosyalardan oluşuyor. Dolayısıyla;
- Miras bırakanın iradesi dikkatle incelenmeli,
- Tapu kayıtları, sözleşmeler ve sağlık durumu belgeleri dosyaya eklenmeli,
- Denkleştirme iddiası varsa bu bilimsel ve belgeli şekilde sunulmalı,
- Gerekirse tanık beyanlarıyla bakım ilişkisinin varlığı ispatlanmalı.

Sık Sorulan Sorular (SSS)
Çanakkale’de miras davası açmak ne kadar sürer?
Delillere ve uyuşmazlığın içeriğine göre değişmekle birlikte, ortalama 1-2 yıl sürebilir.
Ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapılmadıysa miras davası kazanılamaz mı?
Hayır, dava yine açılabilir. Eğer bakım ilişkisi hiçbir resmi belgeye dayanmıyorsa, bu durumda davacı taraf, taşınmaz devrinin ölünceye kadar bakım iradesine dayandığını ispat etmek zorundadır. Bu tür davalarda tanık beyanları belirleyici olur. Davacı, “Biz bu taşınmazı bakım karşılığında devrettik ancak bakım yükümlüsü bakım yapmadı” diyorsa ve bu anlatım güçlü tanıklarla desteklenebiliyorsa, mahkeme tapu iptali ve tescil kararı verebilir. Ancak bu davalarda başarı ihtimali düşüktür ve tamamen somut olayın özelliklerine, tanıkların güvenilirliğine ve anlatımın tutarlılığına bağlıdır.
Miras bırakan tek bir evlada evini verirse bu geçerli olur mu?
Eğer diğer mirasçıların saklı payları ihlal edilmiyorsa ve miras bırakan bunu iradesiyle yapmışsa, evet geçerli olabilir.
Çanakkale’de kardeşler arasında miras paylaşımında yapılan sözlü anlaşmalar geçerli midir? Hata ve yanılma nedeniyle tapu devri iptali nasıl olur?
Hayır. Sözlü anlaşmalar çoğu zaman hukuken geçerli kabul edilmez. Miras paylaşımı resmî belgelerle yapılmadıysa, geri dönüşü zor bir süreç başlar.
Mirasçının, taşınmazı başka bir yerde yer verme vaadiyle devretmesi halinde hakkını geri alabilir mi?
Eğer hile, yanılma veya muvazaa ispatlanabiliyorsa, tapu iptali ve tescil davası açılarak taşınmaz geri alınabilir.