Bazı davalar vardır, yalnızca hukuki ihtilafları değil, ailelerin geçmişte biriktirdiği kırgınlıkları da gün yüzüne çıkarır. İşte tam da böyle bir dosyada, miras bırakanın bazı taşınmazları belirli bir mirasçısına satmış gibi gösterip aslında diğer mirasçılardan mal kaçırdığı iddiası üzerine açılan bir davada Yargıtay net konuştu. Karar, özellikle Çanakkale’de muris muvazaası davalarıyla ilgilenen avukatlar için önemli emsaller içeriyor.
Muris Muvazaası Nedir? Mirasçılardan Mal Kaçırma Hukuken Geçerli mi?
Muris muvazaası, miras bırakanın, taşınmazını satış ya da bağış gibi görünse de aslında gizli bir maksatla (örneğin yalnızca bir mirasçıyı kayırmak veya diğerlerinden mal kaçırmak için) devretmesidir. Bu gibi durumlarda tapuda yapılan işlem şeklen geçerli gözükse bile, gerçekte irade farklıysa bu işlem iptal edilebilir. Özellikle Çanakkale ve Lapseki gibi bölgelerde zeytinlik, bağ, tarla gibi taşınmazlar söz konusu olduğunda, bu tür davalar oldukça yaygındır.
Olayın Özeti: Zengin Mirasbırakan, Tek Mirasçıyı Kayırdı mı?
Davacı, murisin (yani ölen kişinin) ölmeden önce birçok taşınmazını, diğer mirasçı olan kardeşine gerçek bedelini almadan, göstermelik satışla devrettiğini iddia etti. Lapseki’de bulunan 117 ada 30 parsel, 33 parsel ve 125 ada 1 parsel gibi taşınmazların tamamının bu şekilde el değiştirdiği öne sürüldü. Satışların bedelsiz ya da çok düşük bedelle yapıldığı, murisin aslında böyle bir satış ihtiyacı olmadığı, tüm bu işlemlerin diğer mirasçıları dışarıda bırakmak için kurgulandığı iddia edildi.
Davalı Ne Dedi?
Davalı, bu taşınmazların bedelini ödediğini, bazılarını altın karşılığı aldığını, murise yıllarca baktığını, murisin kendi isteğiyle bu taşınmazları verdiğini savundu. Ancak Yargıtay bu savunmaları yetersiz buldu.
İlk Derece Mahkemesi: Davacıyı Haklı Buldu
Lapseki Asliye Hukuk Mahkemesi, satış bedelleri ile rayiç bedeller arasındaki ciddi farklara dikkat çekerek, banka hesaplarında ödeme izi olmamasını, murisin satışa ihtiyaç duyduğu bir ekonomik zorluk bulunmamasını gerekçe gösterdi. Davalının elindeki ödeme belgeleri yetersizdi. Mahkeme, davacının iddialarını yerinde buldu ve tapu iptali ile tescil kararı verdi.
Davalı İstinafa Gitti, Ancak Davacı Feragat Etti
Davalı kararı temyize taşıdı. Bu aşamada işler ilginçleşti. Davacı, istinaf aşamasında bir dilekçe vererek davadan feragat etti. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi, bu feragat nedeniyle davayı reddetti.
Ancak…
Temyizde Şok Gelişme: Davacı Vesayet Altına Alınmış!
Yargıtay’a giden dosyada, davacının feragat tarihinden sonra vesayet altına alındığı ortaya çıktı. Daha da önemlisi, feragat dilekçesinin, davacının akıl sağlığı yerinde olmadığı bir dönemde, baskı ve aldatmayla yazıldığı iddia edildi.
Yargıtay Ne Dedi?
Yargıtay, feragatin geçerli olabilmesi için kişinin ayırt etme gücüne sahip olması gerektiğini, bu iradenin özgürce oluşup oluşmadığının incelenmesi gerektiğini vurguladı. Eğer feragat tarihinde kişi ayırtım gücüne sahip değilse bu feragat yok hükmündedir dedi. Ayrıca feragatin hileyle alındığı iddia ediliyorsa, bu husus aynı dava içinde incelenebilir.
Sonuç: Yargıtay, Bursa BAM kararını bozdu. Davacının feragatinin geçerliliği araştırılacak, eğer geçersizse davaya devam edilecek.
Sık Sorulan Sorular (SSS)
Muris muvazaası nedir, nasıl ispat edilir?
Muris muvazaası, mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapılan şekli satış ya da bağış işlemleridir. Gerçek irade ile tapudaki işlem uyuşmuyorsa bu bir muvazaadır. Satış bedeli ile rayiç bedel arasındaki fark, ödeme belgelerinin yokluğu ve tanık anlatımları ispatta kullanılır.
Feragat ettim ama sağlığım yerinde değildi, ne yapabilirim?
Eğer feragat ettiğiniz tarihte ayırt etme gücünüz yoksa, bu feragat yok hükmündedir. İrade sakatlığı (baskı, hile, aldatma) varsa bu durum da feragatın geçersizliğini sağlayabilir. Dava sürecinde veya ayrı bir dava açarak bu durumu ileri sürebilirsiniz.
Çanakkale’de muris muvazaası davası açmak istiyorum, ne yapmalıyım?
Öncelikle bir Çanakkale muris muvazaası avukatına başvurmalısınız. Taşınmazlarla ilgili tapu kayıtları, satış belgeleri, banka dökümleri ve tanık anlatımlarıyla dava açılabilir. Bu davalarda zaman aşımı söz konusu değildir; muris muvazaasına dayalı davalar her zaman açılabilir.
Önemli Not: Her Feragat Geçerli Değildir
Bu karar, özellikle yaşlı, hasta veya baskı altındaki kişilerce yapılan feragatlerin hukuken geçersiz sayılabileceğini gösteriyor. Aile içi miras kavgalarında feragat beyanlarının dikkatle değerlendirilmesi gerekiyor.
Bir yanıt yazın